MERHABA

SerdarTakside1
BuiltWithNOF
Pamukkale-MavisuluTr-2 München+Alpen

Beyin Fırtınası Nedir?

Beyin Fırtınası Amerika'da uzun yıllar önce ortaya atılan ve yurdumuzda da son zamanlarda sık sık adından söz edilen, yeni fikirler elde etmeye yarayan bir metoddur. (İngilizce'de „Brainstorming“ denir ve „breynstooming“ şeklinde okunur.

*******

Beyin Fırtınasının Gayeleri:

Oturumu tertipleyen kuruluşun faaliyetlerinde kullanmak üzere yeni fikirler üretmek.

O kuruluşta çalışan kişileri fikir üretme işlemine katmak, yâni yapılan faaliyetlerin bizzat içinde olan kişilerin tecrübelerinden istifade etmek.

İstişare toplantılarının süresini büyük ölçüde kısaltarak, zamandan tasarruf etmek.

İlham perisini esir etmek. Bunun ne demek olduğu aşağıda izah edilecektir.

 *******

Beyin Fırtınası Metodunun Temelinde Yatan Ana Görüş:

İnsan beyninde bilgisayarların herhalde asla sahip olamayacakları bir özellik vardır; bu daha önce akla gelmeyen yeni fikirler üretme kabiliyetidir. O ana kadar hiç duyulmamış, hiç görülmemiş bir icadda bulunmak, o ana kadar hiç söylenmemiş bir fikri ortaya atmak Allah'ın sadece insana verdiği bir hediyedir.

Şimdiye kadar insanlar bu kabiliyetlerinden sadece arada sırada tesadüf eseri faydalanmışlardır. Yani bir eşya, bir hadise, ya da birisinin dikkatsizce sarfettiği bir söz, buna şahit olan bir insanın beyninde, zihninde (o da bazen) birdenbire bir ışığın yanmasına, yani bir şimşeğin çakmasına vesile olmuş, böylece o insan yepyeni bir  fikrin, yepyeni bir çözüm yolunun sahibi oluvermiştir. Bu anlar batılıların deyimiyle ilham perisinin insanlari ziyaret ettikleri anlardır.

 

Meselâ içinde su kaynayan bir tencerenin kapağını hoplatmasını asırlar boyunca bir çok insan seyretmiştir, ama ilk defa İngiliz ilim adamı James Watt'ın aklına, bir gün odasında çaydanlığın kapağının buharın tesiriyle nasıl hareket ettiğine bakarken, birdenbire buhar makinaları yapma ilhamı gelmiştir. Gene bir rivayete göre de, yere düşen bir elma, Newton'a yerçekiminin varlığını ilk defa hissettirmiş, onun yerçekimi kanunlarını bulmasına vesile olmuştur.

*******

 

Beyin Fırtınası Oturumları Nasıl Yapılır?

 Yeni fikirlere ihtiyaç duyun bir kuruluşta çalışan kişilerden meydana gelen 8 ilâ 10 kişilik bir grup, mümkün mertebe öğleden önce sakin bir yerde toplantıya çağrılır. Bu kişiler tesbit edilirken öğrenim derecelerine bakılmamakla beraber, aşağı yukarı aynı sosyal seviyede olmalarına dikkat edilir. (Meselâ bir fabrikanın kapıcısı ile genel müdürü aynı oturumda bir araya gelmemelidir.)

Kuruluş tarafından görevlendirilen ve bu metodu iyi bilen bir kişi, oturum başkanı olur, toplantıyı açar, hazır bulunanlara hangi sahada fikir üretmeye çalışılacağını veya çözülmesi gereken meseleyi anlatır.

Oturuma katılanlar tarafından ortaya atılan fikirler bir veya iki yazıcı tarafından not edilir. Ses kayıt cihazı kullanmak mümkünse de yapılan tecrübeler, herkesin aynı anda konuştuğu zamanlarda ses kayıtlarının anlaşılmaz hâle gelmesinden dolayı fikirlerin yazı yolu ile tesbit edilmesinin daha tercih-i şayan olduğunu ortaya koymuştur.

Oturum en çok 1 saat sürdürülmelidir, zira gene tecrübeler, 1 saati aşan oturumlarda katılanların yorulduğunu, dikkatlerinin dağıldığını ve verimin düştüğünü göstermiştir.

Fakat oturumu takip eden saatlerde, zihinler kısmen de olsa hâlâ aynı meseleyle meşgul ve yapılan izlenimler daha taze olduğundan, bazen akla bambaşka fikirler gelebilmekte veya oturumda ortaya atılmış olan bir fikrin nasıl daha iyi bir hâle getirilebileceği ortaya çıkabilmektedir. Bunlar da dikkate alabilmek için, oturuma katılanlardan, oturumu takip eden 24 saat içinde akıllarına gelen yeni fikirleri telefon, faks veya e-posta ile bildirmeleri istenmelidir.

Ancak bu süre sona erdikten sonra oturuma katılmayan 3-4 kişiden meydana gelen bir komite bu fikirleri değerlendirir ve işe yarayanları ayıklar.

Bundan başka oturum başkanı gerektiğinde kısa aralar vererek akıllarda meydana gelen fikirlerin daha da gelişmesine, pişmesine fırsat vermelidir.

******

 Beyin Fırtınasının Kaideleri:

Beyin fırtınası oturumlarına katılanların muhakkak uyması gereken ve bu yüzden oturum salonuna herkesin görebileceği sekilde büyük harflerle yazılarak asılması gereken 4 altın kaide vardır.

 1. ORTAYA ATILAN FİKİRLERİ TENKİD ETMEK KAT'İ SURETTE YASAKTIR.

 Çünkü tenkid yapılırsa hem konu dağılır, dolayısıyla boş yere vakit harcanır, hem de zamansız yapılan tenkidler fikir sahibinin cesaretini kırar. Öte yandan oturumun başarısı icin çok elzem olan samimi hava kaybolmak tehlikesi ile de karşı karşıya gelebilir.

 2. ORTAYA ATILAN HER FİKİR OLUMLU KARŞILANMALIDIR.

 Çünkü her fikirin olumlu karşılanacağı bilinirse bazı çekingen tipler akıllarına gelen fikirleri söylemekte tereddüt etmezler (Oturuma aynı sosyal seviyeden insan cağırmaya dikkat edilmesinin sebebi de yine kişilerin fikirlerini söylemekteki çekingenliklerini ortadan kaldırmaktır). Böylece icabında cok değerli bir fikrin, sahibinin zihninde kötürüm olmasının önüne geçilmiş olur.

 3. HERKES, BAŞKASINA AİT FİKİRLERİ KENDİNİNMİŞCESİNE BENİMSEYİP GELİŞTİRMEKLE MÜKELLEFTİR.

 Çünkü bir kafanın ortaya attığı bir fikir kırıntısı, bir başka kafada (eğer üzerinde durulursa) yeni bir fikrin doğmasına sebep olabilir. Zaten toplantının esprisi, ortaya atılan fikirlerin kafalarda zincirleme reaksiyonlar meydana getirmesinde yatmaktadır. Oturumun başarısı buna bağlıdır.

 4. BİR FİKİR NE KADAR ALIŞILMIŞIN DIŞINDA İSE O KADAR MAKBÛLDÜR.

 Çünkü önce gayet saçma görünen bir fikir, bazen başka bir açıdan tetkik edildiğinde yepyeni bir buluşa yol açabilir. Unutulmamalıdır ki çoğu âlimler, mucitler yeni yeni fikirler ortaya attıklarında halk tarafından deli veya kaçık damgası yemişlerdir.
 


Bu metodun hepimize faydalara vesile olması dileğiyle...

*******